OYUNCULUK YETENEK SINAVLARINA HAZIRLIK

FullSizeRender.jpg

Aylardan Haziran olunca, konservatuvarlar ve güzel sanatlar fakültelerinin, oyunculuk bölümleri, yetenek sınavlarına girmek isteyen tüm gençlerin heyecanı artıyor. Dünyadaki en zor mesleklerden biri olan oyunculuğu profesyonel olarak yapmaya karar veren bu cesur gençlerin önündeyse ne yazık ki çoğu zaman bir sürü engel oluyor.

Başta sınava hazırlık sürecinin çetin yolu onları hem fiziksel hem de mental olarak çok yoruyor. Çevrelerinde duydukları yalan yanlış söylemler ve doğru olmayan yönlendirmeler kafalarını iyice karıştırıyor. Yetenek sınavlarına girebilmek için önce YGS ile sınanıyor, bu arada liseyi yeni bitirenler okul sınavları ile boğuşuyor. Sonrasında istedikleri okullar için sınav başvurusunu  tek tek yapıyor, bazen de bizzat okula giderek şehirlerarası bir çile çekiyorlar. Sınav anı geldiğinde yüzlerce kişi arasından seçilen 10 kişiden biri olmaları gerekiyor. Her okulda aynı olmasa da genellikle, derslerin daha verimli işlenebilmesi için kadın-erkek sayısının dengeli olması gerekliliğinden ötürü, kendi cinsiyetinden olan 5 kişinin arasına girmesi gerekiyor. Sınavı kazanmayı hedeflemiş bu gençlerin amacı gerçekleşip de okula yerleştiklerinde başka bir şeyi fark ediyorlar. Okulu başarıyla bitirmek hiç de kolay değil. Okulu bitirmek üzereyken de asıl konuyu öğreniyorlar: Bir oyuncunun iş bulma macerası.

Buraya kadar çok olumlu bir tablo sunamasak da bu cesur gençlere bir mesajımız var: "Öncelikle bu yürekli kararın için seni tebrik ediyoruz. Bu yolda pek çok şey oldukça zor olucak. Tahmin edemediğin bir çok olayla karşılaşacak ve kendinle yüzleşmek zorunda kalacaksın. Sana başaramayacağını söyleyen çok insan olacak, bazıları açıkça bazılarıysa kibarca... Bunu iyi niyetle söyleyenler ve senin için endişelenenlerle, seni yıkmak için yapanları çok iyi ayırt etmelisin. Kimi zaman yorulacak ve vazgeçmek isteyeceksin. Bu hepimize ve her konuda olabilir. Unutma, hayatın bu sınava bağlı falan değil. Daha çok gençsin ve önünde istediğin gibi şekillendirebileceğin uzun yıllar var. Kendini dinle. Bunun engellenemez bir tutku mu yoksa geçici bir heves mi olduğunu sorgula. Kendine karşı dürüst ol. Herkesin kararı değişebilir. Stres, bazı durumlarda bizi çalışmaya motive ettiği gibi bazen de çalışamayacağımız kadar hasta edebilir. Dengeni koru. İyi beslen ve bunun bir klişe olduğu kanısını unut. Sen bedeninin ve zekanın sağlıklı bir ortalamasını yakalamak zorundasın. Kararın ve bu kararının sonucu ne olursa olsun sen yine aynı insansın. Sınavı kazanmak veya kaybetmek senin bu dünyadaki tek başarın-başarısızlığın değil. Eğer kaybettiysen çok çalışmalısın. Ama eğer kazandıysan daha çok çalışmak zorundasın. Çünkü sen artık bir oyuncu adayısın ve gerçek bir sanatçı olmanın sorumluluğunu kaldırmak için her gün ilerlemek zorundasın. Biliyoruz, çevrende buna örnek gösterilecek çok sanatçı ve oyuncu yok. O zaman "örnek" olan sen olacaksın. Kendin için üzülme, çok yorulduğun için kendine acıma. Çünkü eğer her şey istediğin gibi olursa bu dünyadaki şanslı azınlıktan biri olacaksın: Sevdiği işi yapıp üzerine bir de para kazananlar."

FullSizeRender.jpg